Gebe kadın, kızamıkçığa 4. aydan sonra yaka-lanmışsa, özellikle gebeliğin sonuna doğru çocuk, çeşitli organların etkilenmesiyle nitelenen «doğuştan kızamıkçık hastalığına yakalanmış olarak doğar.

Görünüşte enfeksiyon hastalıklarının en zararsızı olmakla birlikte, gebe kadınlarda çok tehlikeli olabilir. Virüs dölüte de geçtiğinden, sonuçlar son derece ciddidir (hastalığa yakalanan kadınların çocuklarında oluşum bozuklukları olasılığı yüksektir).
Çocuklaıdaki kızamıkçık: Çocuk, hastalığı aldıktan iki hafta sonra, hafifçe ateşlenir (38′Cin altında). Ateşle birlikte 1-2 gün süreyle nezle de olabilir. Genel durumu oldukça iyidir.
Döküntüler ateşten sonra ortaya çıkar, pek belirgin değildir; çeşitli görüîiüşte küçük kırmızı leke-cikler birkaç saat içinde bütün bedeni kaplar; üç gün içinde de yiter. Sırayla bir kızılı, bir kızamığı akla getirir ve teşhiste yanılgıya yolaçabilir.
Lenf düğümü büyümeleri büyük ölçüde yardımcı olur: Bezelye büyüklüğünde, çok sayıda ve az ağrılıdırlar; boyunda ya da ensede, kulakların arkasında, hattâ koltukaltlarında ele gelirler.
Kızamıkçık teşhisi, hele hastanın yakın çevresinde gebe bir kadın varsa, hasta kız çocuğuysa ya da gebe bir kadınsa, kesin olmalıdır. Teşhiste çeşitli laboratuvar incelemelerinden yararlanılabilir.– plazmositleri (özel bir görünüm veren akyuvarlar) araştırmak için kan formülü;
— bulaşmanın zamanını saptamak için antikor ölçümü (bulaşma yakın tarihte olmuşsa antikor oram yüksek, enfeksiyon ilerlenin evresindeyse gene yüksek, enfeksiyon eskiyse düşüktür; ama sıfır değildir).
Antikor oranı yüksek bulunursa (enfeksiyonun yeni ya da ilerleme evresinde olması), 15 gün arayla 2 kez daha kan almak gerekir: Yeni ölçümlerde de antikor oranlarının aynı bulunması hastalık bulaştığında kadının henüz gebe olmadığını, ikinci ölçümde bulunan oranın birincidekinden yüksek olması ise, hastalığın sürmekte olduğunu gösterir.
Kızamıkçığın en çok hafif biçimlerine raslamr. Hastalığın yayılmasında bu biçimler büyük rol oynar ve belirgin biçimi kadar bağışıklık sağlarlar. Bu sayede, kadınların yüzde 9O’ı, çocuk yapabilecek yaşa geldiğinde hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olur.
Kızamıkçık kökenli dölüt hastalığı:
Kızamıkçığın asıl tehlikesi, nölütte yaptığı sakatlıklardır. Gebe kadın, hastalığa gebeliğinin ilk 12 haftası içinde yakalanmışsa, dölütün oluşum bozukluğuyla doğma tehlikesi vardır (hele kadın, hastalığa ilk ayda yakalanmışsa, tehlike oranı yüzde 50′ye yükselir). Oluşum bozuklukları çok çeşitli biçimlerde olabilir:
— kalp anormallikleri (yüzde 80′inde atardamar kanalı kapanmaz);
— göz anormallikleri (yüzde 70′inde katarakt, körlük); — hareket ve zihin gelişmesinde gecikmeler;
— sağırlık (yüzde 30′unda).
Gebe kadın, kızamıkçığa 4. aydan sonra yaka-lanmışsa, özellikle gebeliğin sonuna doğru çocuk, çeşitli organların etkilenmesiyle nitelenen «doğuştan kızamıkçık» hastalığına yakalanmış olarak doğar.
Tedavi:
Kızamıkçığın tedavisi burun ve boğazın mikroptan arındırılmasına, dinlenmeye ve çocuğun öteki çocuklardan ve gebe kadınlardan ayrılmasına dayanır. Gebe kadınlara gamaglobülin iğnesi yapmanın etkililiği kuşkuludur.
Küçük kızların kızamıkçığa yakalanmalarını sağlamak ya da daha büyük kızları aşılamak (ya sistemli olarak ya da serum incelemesiyle -bağışıklığı olmadığı anlaşıldıktan sonra), koruyucu yöntemlerdir.
Gebe kadınlarda sorun, kızamıkçığa yakalanma tarihine bağlıdır; bulaşma gebeliğin erken dönemlerinde olmuşsa çocuğu almak (tedavi amaçlı düşük) düşünülebilir.