
1928 yılında, Londra’nın St. Mary’s Hastanesi’nde çalışmalarını sürdüren Prof. AIexander Fleming, tıp tarihinde devrim yaratan ilk antibiyotiği, yani “penisilin”i bir rastlantı sonucu buldu. Bir küf parçasının tesadüfen bir bakteri kültürünün içine düşmesi antibiyotiklerin keşfine yol açtı. Bu yıldan sonra hızla hayatımıza giren antibiotik uygun dozda ve uygun hastalıklarda hayat kurtarıcı olabildiği gibi. bilinçsizce kullanımında vücudun bağışıklık sistemini zedeleyerek kişinin sık sık hastalanmasına, bağışıklığın çökmesine de neden olabilir. Bazen çocuk hemen düzelsin diye bilinçsizce çocuğa verilen 2-3 ayrı grup antibiotik çocuğun hemen iyileşmesini sağlıyor gibi görünse de onun 10-15 gün içinde tekrar hastalanmasına neden olacak, adeta vücudun antibiotiğe bağımlı hale gelmesine neden olacaktır. bu bir fasit daire gibi sürecek çocuk 10-15 günde bir hastalacak, doktor yine antibiotik başlıyacak ve bu fasit daire devam edip duracaktır. Bilinçsizce ve sorumsuzca antibiotik kullanımı kaş yapıyım derken göz çıkarmaya benzer . Gerekmedikçe , antibiotik kullanılmamalıdır. Gerektiğinde hayat kurtaran antibiotik uzman ve deneyimli hekimler tarafından verilmeli, söylentiyle ,başkasına iyi gelmiş diye tavsiyeyle asla kullanılmamalıdır. Ateş vücudun en önemli savunma mekanizmalarından biridir. Nasıl ki hastalık bir anda olmadıysa geçmesi de biraz zaman alacaktır. Çocuğunuzu antibiyotikle tanıştırmadan önce lütfen ;konusunda deneyimli ,gerekmedikçe antibiyotik kullanmayan, hekimleri seçiniz. Antibiotik gerekli endikasyon ve şartta gerçekten de hayat kurtarıcı olduğu gibi, gereksiz kullanımda çocuğunuzun kendi başına bağışıklığını sağlamasını engeller ve sizde bir bakarsınız ki; çocuğunuz 10 günde bir hastadır. .. bu sizin eşinizin ve çocuğunuzun psikolojisini de etkileyen bir süreç haline dönüşür. Gerektiğinde Evet gerekmedikçe Asla…