Makrofaj nedir? Makrofaj, Yunanca bir kelimeden alınmadır.
Makrofaj nedir?
Makrofaj, Yunanca bir kelimeden alınmadır.
“Büyük yiyici” olarak tanımlanabilir. Makrofaj, hücresel döküntüleri, yabancı maddeleri, bakterileri, kanser hücrelerini ve sağlıklı bir hücre olarak tanımlamak için “doğru” proteinlere sahip olmayan her şeyi yutup sindiren beyaz kan hücreleridir.
Yani vücudun çöpçüsü denebilir. Tüm çöpleri toplar, onları öğüterek zararsız hale getirir ve vücuttan atılmasını sağlar. Ayrıca lenfosit ve diğer bağışıklık hücrelerini uyarırlar. Bu yüzden bağışıklık sistemimizin en önemli elemanlarından biridir.
GcMAF, sağlıklı insanlarda doğal olarak üretilir.
GcMAF, makrofajların aktive(etkin hale getirmek) edilmesinden sorumludur. GcMAF mevcut olmadığında, makrofajlar uyarılmaz ve böylece bağışıklık sisteminden yanıt alınması zayıflar. Mevcut makrofajların vücuttaki eksikliği, vücudun dengesiz çalışmasına dolayısı ile doku tamirlerinin yapılamamasına neden olur.
D vitamini bağışıklık sistemini kronik hastalıkların saldırısından korur. D vitamini olmadan GcMAF üretilemez.
GcMAF, D vitamini aktivasyonu gerektiren bağlayıcı proteinler ve hücresel reseptörler içerir. GcMAF , yıkıcı ajanlara ve enfeksiyona karşı vücudun gözetleme ekibi olarak görev yapan makrofajları harekete geçirir.
Kanser hücreleri veya virüsler kendilerini bu makrofajlardan korumak için nagalase adı verilen bir enzim yaparlar. Bu enzimde, GcMAF üretimini engeller.
Böylelikle vücudun savunma sistemin kurtulurlar. Büyüyüp çoğalırlar ve yayılırlar kendilerini daha geniş alanlar elde ederler. Nagalase enzimi var olan yada dışarıdan verilen GcMAF’ı bir şey yapamaz. Sadece yapımına engel olur.
Bu yüzden vücudumuz da kanser olup olmadığını, tümörün aktifliğini, yükünü, yayılma hızını, tümörün agresifliğini, Nagalase enzimine baktırarak öğrenebiliriz. Kanser hücresi çok küçük (hatta Tomografi yada MR ile tespit edilemeyecek kadar) olsa bile bu enzim (nagalase) sayesinde kan vererek öğrenebiliriz.
Aynı zamanda yapılan kanser tedavisinin de başarılı olup olmadığını yine aynı yöntemle öğrenebiliriz. Yani enzim miktarı düşüyorsa tedavi başarılıdır diye biliriz.
Bu enzimi kanser tedavisi dışında virüslerin takibi içinde kullanabiliriz.Örn.AİDS ve Hepatit virüsleri içinde takip edilerek tedavi başarısı ölçülebilir. GcMAF tedavisi şimdilerde Otizm, Alzheimer, kalp hastalıklarında, diyabet, böcek sokmalarında, enfeksiyonlarda da kullanılmaktadır.
Tüm bu hastalıklarda da bağışıklık sistemimiz çok iyi olması gerekmektedir. Ayrıca GcMAF endokannabinoid sistemini de uyarır.
Bu sistem vücudun fonksiyonlarını düzenlemede yardımcı olarak bağışıklık sistemini olumlu yönde etkiler. Çünkü vücudumuzun tüm bezlerinde, organlarında, bağışıklık hücreleri vardır.
Otistik kişilerde anormal makrofaj savunma sistemi endokannabinoid yollarını değiştirdiği gösterilmiştir.
Otistik çocukların GcMAF ile tedavi edildiğinde otistik semptomların azaldığı ve endokannabinoid sistemin düzelmeye doğru gittiği görülmüştür. GcMAF tedavisi sadece reseptör aktivitesini değil, aynı zaman gen yapımının da düzgün olması için çalışır. Endokannabinoid sistem anksiyete ve ruh halini düzenlemeye yardımcı olur.
GcMAF – Kanserin Tedavileri. GcMAF (Gc Proteinden Türetilmiş Makrofaj Aktive Etme Faktörü) insan vücudunda doğal olarak oluşur ve kanser hücrelerini ve bakteri ve virüsler gibi yabancı istilacıları yok etmek için makrofajları aktive eder. Kanser, HIV ve viral hepatit gibi ciddi hastalıklar GcMAF tarafından yok edilir.
cMAF Uygulama Yolu: GcMAF uygulama şekilleri oral(ağız) yolla bağırsaklara, enjeksiyon yapılarak cilt altına yada kas dokusuna, damar yolu ile direk kana, solunum yolu ile akciğerlere uygulanabilir.
GcMAF Etkinliği: Tümör hücresini öldürür. Kanserin yayılmasını sağlayan tümör reseptörlerin azalmasını sağlar. Tümör hücrelerinin büyümesini engeller. Tümörlerin büyümesini engelleyerek kan damarlarının büyümesini önler. İyi bir immün yanıt oluşmasını sağlar. (Makrofajların aktivitesini artırır, lenfosit ve trombosit sayısını artırır. )
Radyoterapi ve Kemoterapi Gören Hastada GcMAF Tedavisi: GcMAF Tedavisinin Radyoterapi ve kemoterapi ile birlikte kullanılmasında bir sakıncası yoktur. Hatta etkinliğini daha fazla arttırır.
Yan Etki: Yan etki olarak 100 hastanın sadece birinde ateş ve egzama gibi cilt reaksiyonları görülmüştür…
Derleme,Alıntı